Selamlar,
Öncelikle en iyi koşullarda iş bulabilme konusu biraz abartılı olmuş. Şu anda eğitim yeterliliğine sahip okullardan mezunlar aynı koşullar ile ve aynı maaşla iş bulabilmektedirler. İTÜ'nün avantajı sektörde çok eski olduğundan karada çalışan ve üst düzey yönetici olan mezun sayısının fazla olmasından kaynaklanmaktadır.
Diğer okul mezunları tarafından sevilip sevilmeme konusu ise kişinin kendisini geliştirmesi ve karakteri ile ilgili bir durumdur. Benim gemideyken astım ve üstüm olarak birçok okuldan kişi ile çalıştım ancak herhangibir problem yaşamadım.
İkinci kaptanlığım zamanında İTÜ mezunu 3. kaptan arkadaşlar ile çalıştım, bir tek arkadaşı gemiden göndermek zorunda kaldık. O da mesleki bilgisinin yetersiz ve öğrenmek için istekli olmayışından kaynaklandı. Stajdan sonra sınavları geçerek zabit olan her kişi artık mesleğe hazırdır ve stajyer gibi eğitim beklememelidir. Tabiiki her insandan öğrenilecek birşeyler vardır ve yeniliklerle kendimizi sürekli güncel tutmamız gereklidir. Ancak bahsettiğim arkadaş görevi olan harita ve seyir kitaplarının düzeltmesini bile bilmeyen, sürekli okulunun ismi ile Gemi Kaptanı'nın bile emirlerinin üzerine çıkmaya çalışan bir kişiydi. Sonuç olarak gemideki genel huzuru bozduğundan birkaç defa uyardık, işine saygı duyması gerektiğini ve maaş aldığı mesleğinin sorumluluklarını yerine getirmesini söyledik hatta çok defalar yardımcı da olduk ancak çözüm olmayınca istemeyerekte olsak gemiden gönderdik.
Meslekte tabiiki boş adamlar çıkacaktır, astı iken üstünüzün zayıf olduğunuzu hissettiğiniz anlar olacaktır, bu konularda tavsiyem saygınızı bozmayıp, sessizliğinizi korumanızdır. Tabiki haklı iken hakkınızı savunun ancak karşıdakini rencide ederek değil.
Bana kalırsa lokal sistemi 1980'lerden kalan ve şu an için sadece üst sınıfların kendi ego tatmini için kullandıkları bir yer halinde.
Bizim okulda küçüğe sevgi, büyüklere saygı vardı. Bir yere gittiğimizde yada stajda yanımıza gelen stajyerlere hesap ödetilmez, derslerinde yardımcı olunurdu... Hatta ev bulma problemi çeken, yurt ile ve okul ile problemleri olan alt devrelere sahip çıkılırdı. Belli bir saygı çerçevesinde okul üniforma tüzüğü hatırlatılır ve buna göre hareket edilirdi. Mavi amfi önünde kantinde üst devrelerin gemi maceraları çay kahve eşliğinde dinlenilir hep beraber gülünülür, hep beraber ders çıkartılırdı.
Cruise gemilerine Türkiye'den zabit alınmamaktadır. Bunun nedenini açıklamıştım, yeniden açıklıyorum.
O tip gemilerde (Cruise - Yolcu) malesef Türk Zabitan almıyorlar (Güverte sınıfı için). Ben stajdayken Royal Carribean şirketine başvurmuştum Cadet Training programına kabul edildim ancak kurs öncesi Türk lisansım olacağı için son aşamada elenmiştim.
Turk ehliyeti gecerli ancak halen egitimimiz AB tarafindan kabul görmedigi icin Almanya, İngiltere, Hollanda gibi bayraklarin endorsmentini alamiyoruz. Zodiac'ta İngiliz bayrakta staj yaptim ama zabit olunca Panama Liberya bayrakta calistim.
Birde Cruise firmalari genelde Bridge management e onem veriyor yani ayni lisani konusabilen genelde Norvecli veya İtalyan zabit aliyorlar
Eğitimi IMO vermez, IMO(Dünya denizcilik örgütü) eğitim ve yeterlilik standartlarını belirler. Ülkemizde de IMO'nun STCW standartlarında eğitim verilir.
Ancak AB eğitimi standardı ise , Gerekli araç gereç, eğitim gemisi, ders içerikleri vs. gibi konuları kapsar.
Ben öğrenciyken bizim okula MCA (İngiliz Coast Guard - İngiliz lisanslarının denetleyici ve yasal veren devlet kurumu)'dan emekli yöneticilerinden birisi gelmişti. Onun anlattığına göre Türkiye'de İngiliz ve AB endorsmentleri verebilmek için sadece birkaç okulda derslere girmek ve okulları gezmek için AB heyeti ile bizim o zamanlar Denizcilik Müsteşarlığı'na ve Ulaştırma Bakanlığı'na başvuru yaptıklarını ancak YÖK tarafından geri çevirildiklerini söylediler. Bir aralar Denizcilik Bakanlığı'nın Denizcilik Eğitim Kurumlarını denetleme kurulu vardı ancak uzun zaman Yök ile yetki yüzünden mahkemelik olmuşlardı. Yök kendisi dışında ona bağlı ünilerin bölümlerinin denetlemesine izin vermemekte.
Daha sonra Ziya Kalkavan ADML için tekrar başvuruda bulunmuşlar ancak o da aynı şekilde MEB tarafından geri çevirilmiş.
O zamanlar Tüdev'i denetleyebilecekleri söylense de MCA kurs statüsündeki bir kurumun yetki belgesi verilmesini uygun görülmediği için malesef olmamış.
Aynı kişi bu durumun Türk armatörlerince piyasayı yükseltmemek için bir baskı olduğunu savunuyor. Çünkü yarın birgün bu endorsment olayı açılırsa İngiliz bayraklı gemide 2500-3000€ seviyesinde 2. Zabit çalışmaya başlar ise bizim armatörlerimiz çalıştıracak adam bulamazlar. Geçtiğimiz dönemlerde Denizcilik toplantılarının birinde bir armatör büyüğümüz 500$ maaşla çalıştıracak zabit yetiştireceğinin müjdesini veriyordu.